Çakırbeyli, düzenlemenin “müjde” gibi sunulmasına karşın kadınlar ve emekçiler için güvencesizliği artırma riski taşıdığına dikkat çekti.
“Yarı Zamanlı Çalışma Hakkı mı, Yarıya Bölünen Hayatlar mı?” başlıklı açıklamasında Çakırbeyli, kamuoyuna sunulan düzenlemenin aile yaşamını desteklemekten çok, özellikle kadınları çalışma hayatında daha kırılgan bir pozisyona sürükleyebileceğini vurguladı.
Çakırbeyli açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Yarı zamanlı çalışma çoğu zaman yarı maaş, yarı sosyal hak ve yarı emeklilik anlamına gelmektedir. Bu düzenleme kadınların iş hayatındaki varlığını güçlendirmek yerine, onları ev içi rollere daha fazla hapsedebilir. Annelik gibi kutsal bir görev arkasına sığınılarak kadınların ekonomik bağımsızlığı ve toplumsal eşitliği göz ardı edilemez.”
Çocukların sağlıklı gelişimi için ebeveyn desteğinin elbette önemli olduğunu belirten Çakırbeyli, bunun sosyal devlet anlayışıyla, güçlü kreş politikaları, eşit annelik-babalık izinleri ve ücretsiz bakım hizmetleriyle sağlanabileceğini ifade etti.
Çakırbeyli, mevcut düzenlemeyi şu sözlerle eleştirdi:
“Emekçiye ‘yarı zamanlı çalış, yarı maaş al, çocuğuna kendin bak’ demek çözüm değildir. Bu, sosyal devletin sorumluluğunu bireyin sırtına yüklemektir. Bizler; kadını güçsüzleştiren değil güçlendiren, emeği görünmezleştiren değil güvence altına alan, aileyi desteklerken bireyin haklarını zayıflatmayan politikaların hayata geçirilmesini savunuyoruz.”
“Sosyal devletin görevi, tercihler değil zorunluluklar arasında bırakmadan toplumun en kırılgan kesimlerine güvence sunmaktır.” diyen Çakırbeyli, açıklamasını bu sözlerle tamamladı.